ANASAYFA
MAKALE / Edebiyat Tarihi Roman nedir?

Tarihi Roman Nedir

Şu günlerde en çok satan kitapların başını ‘tarihi romanlar’ın çektiğini görüyoruz, kapağında ; 100 bin, 200 bin vb. baskı yazıları ile… okuyucunun birden bire ilgi gösterdiği bu tarihi romanın ‘ne olduğu’ ciddiyetinden yola çıkarak aslında ‘ne olmadığı!’  konusunda bendenizin bir tarihi romancı gözünden aktarmak istedim.

bir ‘dert’ edinip kaleme sarılarak, duygularını kendine özgü dil ve üslupla satırlara dökmesiyle başlar kişi için edebiyat… hani vardır ya “hayatımı yazsam roman olur…” özeyişimiz ve ya yabancı kelime ile aforizma! … evet ‘roman’  yazmanın konu olarak yelpazesi çok geniş olmasına rağmen  “tarihi roman” sayısının da bir o kadar az olduğunu görüyoruz. yine romancı sayısı oldukça fazla iken tarihi romancı sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, her ne kadar kitapları çok satmış olsa dahi…

dolayısıyla, edebiyatta, roman nedir, tarihi roman nedir, bu ikisi arasında fark var mıdır? soruları gelir aklımıza. tarihi romanın ne/nasıl bir edebi tür olduğunu anlamak için, önce, ‘roman'ın ne olduğuna bakmak gerekir:
roman: yaşama dair olmuş ya da olabilir nitelikteki olayları ve konuları ele alan edebî türlere denir. 
roman, daha arı duru olan öykü (hikaye)’nün biraz daha uzunudur. romanlarda, toplumsal olaylar, ilişkiler gerçeklere uygun bir tarzda ele alınır. romanın konusu gerçek olması şart değildir; hayal, rüya, gibi herhangi bir olayın kurgulanarak yazılmasıdır.

japon edebiyatının başyapıtlarından genji'nin hikâyesi dünyanın ilk romanı kabul edilir. ilk türk romanı şemsettin  sami'nin taaşşuk-ı talat ve fitnat adlı eseridir.

tarihi roman ise; konularını târihte yaşamış gerçek veya hayali kahramanlar ve onların başlarından geçen olaylardan alan bir edebi türdür. tarihi roman, konusu ve tarzı bakımından diğer roman türlerinden farklıdır. tarihsel romanlar, tarihin değişik dönemindeki olayları işler. yazar, tarihte yaşanmış bir olayı konu edinerek onu araştırır ve tarihi gerçekleri kendi hayal gücüyle birleştirerek anlatır. bu anlatı tarihi gerçeklere ters düşmemesi gerekir. yani tarihi roman da anokranik sapma olmamalıdır. 

tarihi roman yazmak niteliklilik ister, sorumluluk ister, inanç la sabır ister ve birikim ister… bu nedenle, herkes yazar olabilir, popüler de olabilir ama tarihi romancı olmak apayrı bir iştir.

tarihi romancı olmak daha ciddi bir iştir; tarihi romancı, yakaladığı bir tarihi olay/konunun geçtiği mekanı bizzat incelemesinden tutun da, bazen işinini daha çok seven yazarlar bilgi ve belgeleri toparlamak adına arşiv çalışması yapmasına varıncaya kadar ki meşakkatli bir süreç içerisinde çalışır.  ancak başarılı bir târihî roman, gerçeği buğulandırmadan zevkle okunur bir üslupla yazılmış romandır. târihî roman yazmak için yalnız kahraman isimleri ve olayların kronolojisini bilmek ve vermek yetmez. olayın yaşandığı zamânı, coğrafî özelliklerini, sosyal, kültürel ve sanat değerlerini çok iyi tanımak ve o zamanda topluma hâkim olan inanç, ideal ve anlayışları da iyice bilmek gerekir. bu bakımdan tarihi roman'ın tarih ile de direk bağlantısı vardır. bu nedenle tarihi roman sıradan bir roman değildir ve farklı yazım tekniği olan bir türdür.

edebiyatımızda çıkan ilk tarihi roman 1880 tarihli namık kemal’in ‘cezmi’ adlı kitabıdır.
çok okunan tarihi romancılardan bazılarını şöyle sıralamak gerekirse: kemal tahir, tarık buğra, iskender pala,  adalet ağaoğlu, ayşe kulin, elif şafak, orhan pamuk, mehmet ballı…

özetle, tarihçi gerçeği yazar, yani tarihi olayların fotoğrafını çeker. tarihi romacı ise bu fotoğrafa bakarak duygu ve düşüncelerini, dil ve üslubunu katarak gerçekçi şekilde resim yapar.
Romancı ise tamamen hayali ve kurgusal yazar...
Mehmet Ballı Araştırmacı Yazar