17- Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denemeden geçirdik ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti:(14)
18- Dedi ki:(15) "Allah'ın kullarını bana teslim edin;(16) gerçekten ben sizin için güvenilir bir peygamberim" (demişti) .(17)

AÇIKLAMA

14. Burada "Rasulün Kerim" ifadesi kullanılmıştır. "Kerim" sıfatı insana izafeten kullanıldığında, "en iyi, şerefli, övülmeye layık olan", anlamlarına gelir. Ancak sıradan özelliklere sahip kimseler için kullanılmaz.
15. Olayı ta başından ele alırsak şayet, Hz. Musa'nın (a.s) bu sözlerinin tek bir celsede söylenmediği, bilakis Firavun'a karşı yıllarca sürdürülen mücadelenin birkaç kelimeyle özetlenmiş bir hülasası olduğu sonucuna varırız. İzah için bkz. A'raf an: 83-79, Yunus an: 72-95, Taha an: 18/a-52, Şuara an: 7-49, Neml an: 8-17, Kasas an: 46-56, Mü'min an: 23-46, Zuhruf an: 46-56, ve ayrıca ilgili açıklama notları.
16. Burada, "Allah'ın kullarını bana teslim edin" şeklinde geçen ifade, A'raf: 105 de "İsrailoğullarını benimle birlikte gönder" şeklinde geçmektedir. Nitekim Taha: 47 ve Şuara: 17 de de böyle kullanılmıştır. Daha farklı bir anlamı ise İbn Abbas'dan şu şekilde rivayet edilmiştir: "Ey Allah'ın kulları! Benim hakkımı ödeyin, yani beni dinleyin ve iman edin. Benim getirdiğim hakkı kabul etmeniz, bana Allah tarafından verilmiş bir haktır." "Ben sizin için emin bir elçiyim" ifadesi bu ikinci anlama daha uygun düşmektedir.
17. Yani, ben kendisine güvenilmesi gereken bir Rasul'üm. Konuştuklarını kendisinden uyduran bir kimse değilim. Ayrıca çıkarlarıma, heva ve hevesime dayanarak peygamberlik iddia ederek, Allah'a nispet ediyor değilim. Söylediklerime güvenebilirsiniz. Çünkü ben, Allah tarafından gönderilmiş bir mesajı eksiksiz bir biçimde sizlere aktarıyorum. (Hz. Musa'nın bu sözleri tebliğe başladığı bir zamanda söylemiş olması oldukça dikkate değerdir.)